ST. PETERSBURG'DAN GÖRMEDEN DÖNMEYİN

1. Petro ve Pavel Kalesi, St. Petersburg’un simgesi olmakla birlikte şehrin ilk yapısı olma özelliğini de taşımaktadır. Kalenin temel atma günü olan 16 Mayıs 1703 yılı, St. Petersburg’un doğum günü sayılmaktadır. Kaleye ait ilk duvarlar ve tabyalar ağaç ve topraktan yapılmış, 1706 yılında kerpiçle inşasına başlanmış, (Mimar Domenico Trezzini) 1740 yılına doğru da tamamlanmıştır. İç avlunun ortasında, altın kule külahının üstünde uçan bir melek figürü bulunan çok katlı Çan Kulesi’yle Petro ve Pavel Katedrali yükselir. Toplam yüksekliği 122.5 m. olan Çan Kulesi, şehrin en yüksek mimari yapısıdır. Zafer kapısı görünümündeki oymalı altın kaplama ikonostas, 1722–1726 yıllarında Moskova baroku üslubunda yapılmış olup muhteşem bir güzelliğe sahiptir. I. Petro’dan itibaren Romanov soyundan gelen Rus Çarları’nın neredeyse tamamı bu katedralde gömülüdür. Kale topraklarında ayrıca St. Petersburg tarihini anlatan bir müze yapılmıştır.
Click here to edit.

2. Vasilyevski Adası’nın Strelka’sı, adanın Büyük ve Küçük Neva’yı ayıran doğudaki en uç noktasıdır. Uzun bir zaman ana ticaret limanı olarak kullanılmıştır. Rostral Sütunları ve granit taş döşeli rıhtımı içine alan mimari ahengi Mimar Toma de Tomon sağlamıştır. Eski Yunan ve Roma tapınaklarını andıran dekoru ve kompozisyonuyla Birja, Vasilyevski Adası’nın Strelkası’nın başlıca noktasıdır. Bina, Rus Donanması ve ticaretinin gelişimini canlı bir şekilde tasvir eden heykel gruplarıyla süslenmiştir. 1940 yılından beri burada Merkez Askeri Deniz Müzesi vardır.

3. Bakır Atlı, St. Petersburg’un kurucusu I. Petro’nun atlı heykelidir. Heykeltıraşı Eten Moris Falcone’dir. I. Petro’nun tahta çıkışının yüzüncü yılı şerefine 7 Ağustos 1782 yılında açılmıştır. Kayanın tepesine tırmanmak üzere şahlanmış bu bakır at heykeli, dünyadaki atlı heykellerin en güzellerinden biridir. 1833 yılında Rus şair Aleksandr Puşkin “Medniy Vsadnik” (Bakır Atlı) adlı bir şiir yazmıştır. Bu şiirde heykel “canlanır” ve kahramanın “peşine takılır”. O zamandan beri Petro anıtına “Bakır Atlı” adı verilmiştir. Bu anıt da tıpkı Ermitaj, İsak Katedrali ya da Donanma Binası’nın külahı gibi St. Petersburg’un bir simgesidir.

4. Mitinglerin ve merasim törenlerinin yapıldığı Saray Meydanı, St. Petersburg’un merkezi meydanıdır. Meydan’ın mimari ahengi, Genel Kurmay Binası, Gvardeyski Binası, Kışlık Saray ve Aleksandr Sütunu’yla uyum içindedir. Mimari yapıların birbirine oranı, tarzların çeşitliliğindeki ritim birliği, Saray Meydanı’nı dünyanın en güzel meydanlarından biri yapmaktadır.

5. Saray Meydanı’nda bulunan Aleksandr Sütunu, 1812 yılındaki Vatan Savaşı’nda kazanılan zaferin anısına dikilen bir anıttır. 1830–1834 yılarında Mimar Ogust Monferran’ın projesine göre koyu kırmızı granitten yapılmıştır. İmparator I. Aleksandr’ın anısına anıta bu ad verilmiştir. İyiliğin kötülüğü yendiğini sembolize eden bronz melek figürü, sütunu tamamlar. Bu 47,5 m. yüksekliğindeki sütun, dünyanın en uzun zafer
sütunudur.

6. Kışlık saray, Rus İmparatorları’nın en başta gelen konağıdır. Devasa bina, 1754–1762 yıllarında Mimar Françesko Bartolomeo Rastrelli’nin projesine göre barok üslubunda yapılmıştır. Saray kornişinin uzunluğu 2 km. civarındadır; içinde 1000’den fazla salon, 2000 kadar pencere ve bir o kadar da kapı bulunmaktadır. Sarayın kabartmalar, yaldızlar, oymalarla süslenmiş zengin iç mekânı, pek çok kez yeniden inşa edilmiştir özellikle de 1837 yılında çıkan yangından sonra. Devrimci askerlerin ve tayfaların vandalizmi yüzünden bina içindeki mobilyalar ve süslemeler büyük zarar görmüştür. Kışlık Saray, 1922 yılında Ermitaj Müzesi’ne devredilmiştir.

7. Ermitaj, (Hermitage) dünyanın en büyük müzelerinden biridir. Koleksiyonların büyük bir bölümü Petersburg’daki Kışlık Saray’da bulunmaktadır. Ermitaj’da, farklı çağların ve bu çağlarda yaşayan halkların sanat ve kültürünü tasvir eden 3 milyonun üstünde eser vardır. Müzenin yaklaşık 300 salonunda bulunan bölümler şunlardır: ilkel kültür, antik çağ sanatı ve kültürü, Doğu, mücevher galerisi, vb. Müzenin sanatsal zenginlikleri arasında 600 bin civarında parçadan oluşan Batı Avrupa sanatı koleksiyonu, dünyanın en iyi koleksiyonlarından biri olarak diğerlerinden ayrı bir yer tutar. 120 salonda Raffaello, Leonardo da Vinci, Michelangelo, El Greco, Velazquez, Matisse, Roden, Van Gogh, Picasso vb. ünlü sanat ustalarının eserleri sergilenmektedir.

8. İsak Katedrali, Avrupa’daki katedrallerin en iyilerindendir. 1818–1858 yılları arasında Mimar Ogust Monferran’ın projesine göre neo klasik tarzında yapılmıştır. Bu devasa yapıyı, sadece Roma’daki Aziz Petro ve Londra’daki Aziz Pavel Katedralleri boyut olarak geçmektedir. Ağır güzelliği, ihtişamı ve debdebesiyle bu katedral, ziyaretçilerin aklını hayalini durdurur. Süslemelerde bakır taşı, lacivert taşı, muhtelif renklerde mermer ve 400 kg. altın kullanılmıştır.

9. Nevsky (Neva) Caddesi, St. Petersburg’un en önemli sokağıdır. En büyük müzeler, tiyatrolar, kütüphaneler, mağazalar ve restoranlar Nevsky caddesi’nde ve bu caddenin yakınlarında bulunmaktadır. Pek çok yerli ve yabancı tarihçi, gezgin, yazar ve şair bu sokağı anlatan eserler vermiştir. Etrafı “Atı ehlileştirme” heykelleriyle dolu olan fıskiyenin üzerinden geçen ünlü Aniçkov Köprüsü’nün bulunduğu bölüm, Nevsky Caddesi’nde bulunmaktadır ve Petersburg’un görülmesi gereken en önemli yerlerinden biridir.

10. Donanma Binası, Rusya’nın Baltık Denizi’ndeki ilk tersanesidir. 1704 yılında kurulmuştur. XIX. yy.ın ilk çeyreğinde Mimar Andrey Zaharov’un projesine göre, ampir üslubunda yeniden inşa edilmiştir. Yolların binadan yayılan üç ışın şeklinde uzandığı bu yapı, Neva Nehri’nin sol kıyısındaki şehrin mimari planlama merkezi olmuştur. Cepheler, Rus Donanması’nın şanını konu alan çok sayıdaki heykelle süslenmiştir. St. Petersburg’un simgelerinden biri olan küçük gemi şeklindeki rüzgârgülü, Donanma Binası’nın altın kule külahını tamamlamaktadır.

11. Kazan Katedrali’nin mimari yapısı, klasisizm özelliklerini taşır. 1801–1811 yılları arasında Mimar Voronihin’in projesine göre yapılmıştır. Neva caddesi’ne bakan kuzey cephesinin yanında yarım daire şeklinde sütunlar sıralanır (Roma’daki Aziz Petro Katedrali’ndeki sütunları andırırlar). 1813’de katedrale bir dönem Türkiye’de büyükelçilik yapan ve daha sonra Napolyona karşı ordu başına geşerek savaşı kazanan Feldmareşal Mihail Kutuzov defnedilmiştir. Sovyet Başkomutan Georgi Jukov’un şanı, Mihail Kutuzov’a benzetilirdi. Yeraltı mezarlığının etrafında, ganimet olarak alınan onlarca bayrak ve kalenin anahtarları vardır. Büyük Vatan Savaşı zamanında Sovyet askerleri, Kutuzov’un kabrinin yanında vatana ve Leningrad’a bağlı kalacaklarına dair ant içmiştirler.

12. Yaz Bahçesi, St. Petersburg’un en eski bahçesi olmakla beraber XVIII. yy.ın ilk 30–35 yılından kalma bahçe ve park sanatı eseridir. Burada I. Petro’nun Yazlık Saray’ı bulunuyordu. (Günümüzde tarih müzesi oldu.) Yazlık Saray, bir zamanlar saray içi şenlikleri ve yabancı Büyükelçilerin kabul edildiği bir yer olarak kullanıldı, sonraları ise aristokratların gezdiği bir yer haline geldi. Mermer heykeller ve dekoratif pavyonlarla süslenmiştir. Yaz Bahçesi’nde Ezop ve La Fontaine geleneğini sürdüren ünlü masal yazarı İvan Krilov ‘un heykeli bulunmaktadır.

13. St. Petersburg’un Yeni Hollanda'sı, döşenen iki kanal sayesinde oluşturulan adanın tarihi adıdır. XVIII. yy.ın başlarında, “Hollanda” üslubunda yapılmış ahşap yapılara “Hollanda” denirdi. Bu yapıların adaya götürülmesinden sonra adaya “Yeni Hollanda” denilmeye başladı. XVIII. yy.ın ikinci yarısında burada Mimar Çevakinski ve Valen Delammott’un projesine göre neo klasik tarzda taştan büyük bir ambar kuruldu. Yapıların bulunduğu alana giden kanalın üstündeki kemerli giriş, Yeni Hollanda’nın görülmeye değer yerlerindendir. Adada ayrıca bir kültür ve eğlence tesisi kurulması planlanmaktadır.

14. Marinski Opera ve Bale Tiyatrosu, Rusya’nın en eski müzikal tiyatrolarından biridir. Kökleri, 1783’te perdelerini açan Bolşoy Tiyatrosu’na dayanmaktadır. 1860’dan itibaren İmparatoriçe Mariya Aleksandrovna’nın adı verilerek “Marinski” olarak anılmaya başlanmıştır. 1935–1992 yıllarında Sovyet önderlerinden Sergey Kirov’un adını taşımıştır. “Marinski” sahnelerinde daha sonraları dünya klasiği olan temsillerin prömiyerleri yapılmıştır. (Çaykovski baleleri ve Musorgski operaları).

15. Rus Müzesi, Rus plastik sanatlarından oluşan en büyük derlemelerin sergilendiği müzedir. 1898 yılında Petersburg’da açılmıştır. Rus Müzesi, 4 büyük sarayda kurulmuştur. Derlemelerin büyük kısmı, Mihaylovski Sarayı’nda sergilenmiştir. Rus Müzesi’nde yaklaşık 400 bin parça vardır. X.-XX. yy.lar arasındaki Rus plastik sanatlarına ait bütün tarzlar sergilenmiştir. XX. yy.ın 80’li yıllarının sonlarında çıkan yeni akımlar için ayrı bir bölüm yapılmıştır. Bu bölümde, sanatın geleneksel yapısı dışına çıkan yeni teknoloji ürünleri, video art, fotoğraf, photo-based vb. bulunmaktadır.

16. Aleksandr Nevski Katedrali, St. Petersburg’da bulunan Rahip Manastırı’dır ve en büyük mimari eserlerden biridir. 1240 yılındaki Meydan Savaşı’nın kahramanı olan Prens Aleksandr Nevski’nin anısına I. Petro tarafından kurulmuştur. Kutsal Teslis Katedrali’nde Prens hazretlerinin kutsal kalıntıları gömülüdür. Burada Petersburg ve Ladoga metropoliti Vladimir’in konağı ve bir dini akademi bulunmaktadır. Manastır’ın içindeki kiliselerde, tabutlarda ve mezarlarda aralarında Moskova Üniversitesi’ne adı verilen bilim adamı ve yazar Lomonosov, Başkomutan Suvorov, bestekâr Çaykovski ve yazar Dostoyevski’nin de bulunduğu pek çok önde gelen Rus vatandaşları defnedilmiştir.

17. Neva, St. Petersburg’un en büyük nehridir. Granit taşlarıyla süslü bu “güzel dilber”, su baskınlarıyla pek çok kere Petersburg sakinleri üzerine korku salmıştır. Bunlardan biri Puşkin’in “Bakır Atlı” adlı eserinde tasvir edilmiştir. Neva üzerine onlarca köprü kurulmuştur ve bunların çoğu mimari eser niteliğindedir. Neva bilhassa beyaz gecelerin yaşandığı günlerde köprüler ayrılırken ve gemi kafileleri sessiz nehirde tur atmaya başlarken muhteşemdir. Ziyaretçilerin çoğu böyle bir manzara karşısında uykularını feda etmektedir.

18. Beyaz geceler, Mayıs sonu ile Haziran başı arasındaki döneme denk gelir. Akşam kızıllığıyla sabah kızıllığı kesişir ve bütün gece aydınlık geçer. Beyaz geceler, Petersburg’a has olan bir özelliktir ve şehrin simgesidir. Bu dönemde fenerler yakılmaz, Petersburg rıhtımında geleneksel halk yürüyüşleri yapılır. Aydınlık gecelerde şehir daha bir güzelleşir. Turistlerin çoğu şehre bu dönemde gelmeye çalışır.
Click here to edit.

19. Üç savaş geçiren “Devrim Gemisi” “Aurora”, Petersburg’daki Petrograd Rıhtımı’nın yanındaki ezeli durağına koyulan bir kruvazör müzedir. 25 Ekim 1917’de Kışlık Saray’a hücumunun başladığını işaret eden, “çok önemli” bir silah sesi duyulmuştur. Kışlık saray’a yapılan hücum, silahlı Ekim isyanının en önemli olayıdır. Bu isyanın sonucunda, Rusya’da Komünist Rejim kuran Lenin’in önderliğindeki Bolşeviklere ait Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi iktidara gelmiştir.